Panaleden notlar
Rekabetin Sigorta Sektörüne ve Acentelere Etkileri
Geçtiğimiz günlerde bir Acente Derneği önemli bir panel düzenledi, “Rekabetin Sigorta Sektörüne ve Acentelere etkileri “ çok önemli bir panel konusu ve sahipsiz kalmamalıydı. Size, panelistlerin (Sigorta Sektörü Genel Müdürleri) konuşmalarından bazı bölümleri aktarmak istiyorum.
TSRŞB Başkanı Hulusi Taşkıran:
-Neyi yanlış yapıyoruz? Anlamak çok zor, yarın neye hazırlık olmak lazım?
-Sektör 2010’da kazanamaz. Sektör olarak 2010’da 700-800 milyon zarar edebiliriz.
-Acente komisyonu düşecek, düşmeli. Poliçe sayısını arttırıp komisyonlarınızı düşürmelisiniz, doğru olan budur. O zaman gider aynı kalacaktır!
-Acente, ‘müşteri beni tanır ve beni bilir’ demektedir. Bu böyle olmayacak, bunu da çözeceğiz.
-Acente gibi çalışan Brokerler de internetten satış yaparsa başa çıkamazsınız.
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa SU: -Bu işin tadı kaçtı. Ben 9 yıldır sektördeyim, bu hususları hep konuşuyoruz. İyi niyet, görüş sunuyoruz, çıkınca aynen devam ediyoruz. Yıl sonu itibariyle 20’den fazla şirket zarar açıklamış, bunlar acentelere de yansıyor. Rekabetin yıkıcı etkileri de eklendi ve acente hayatı giderek zorlaştı. Maliyetine-zararına iş yapmamak lazım.
-2007’den 2009 sonuna kadar 2007 fiyatına göre sadece enflasyon oranında primler artsaydı sektör 200 milyon zarardan 44 milyon kara geçecekti!
Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı: -Rekabetteki sıkıntı, ölçünün kaçmasıdır. Rekabet, mali bünye ve teknik yapıya göre yapılmıyor, bilançolarda bunları gördük.
Kötü sektörler de var, bu işler bir firmadan çıkıyor bir diğerimize gidiyor. Bu, TABUTU SIRAYLA TAŞIMAYA benziyor.
AVIVA Sigorta Genel Müdürü Ertan FIRAT: -Eğer rekabet sürerse yeterince reasürans alamama riski ve güvenilir sektör olmadaki negatif gelişme herkesi korkutabilir. Rekabet reasüransı artırınca koruma yapısı azalıyor.
Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürü Giray VELİOĞLU: -Bu panelde ben ehil değilim dedim gene de çağırdılar.
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Dr. Ahmet GENÇ -Ortak prensibimiz yok. Hazine olarak karışmıyoruz ama bunu destekleyen rasyonel veriler getirilirse inceleriz. Yıllardır tartışılan bu konuda bu sene radikal değişiklikler olacak. Yaşadıklarımız serbest piyasa ekonomisinin serbest tarife rejimidir. Aşırı rekabete ilişkin genelge çıktı. Olay bazında aşırı veya çok düşük fiyat veriliyor, sonuç zarar, önlem alınmalı. Hulusi Bey’in söylediği acı gerçekler, söylemler var. Değerlendirmelere bakarsak söyledikleri doğru, acente kalmaz. Devlet, sosyal politika gerçekleştirmeli. Acentelerin istihdama katkıları da göz ardı edilmemeli.
ÇÖZÜMLER ACENTENİN ALEYHİNE
Panelde Rekabetin Sigorta Sektörüne etkilerini, nedenlerini ve çözüm önerilerini öğrendik. Tekrar okursanız, cevapların ve çözüm önerilerinin satır aralarında zaten verilmiş olduğunu göreceksiniz. Ama panelistler arasında acente temsilcisi olmadığı için rekabetin acentelere etkilerini ortaya koyamadık. Panel sahibinin bir Acente Derneği olmasına rağmen iyi hazırlanılmadığı ve ‘komisyonu indirin, poliçe sayısını arttırın, bu böyle gitmez’ diyenlere cevap veren de olamadı. Sorular önceden yazılı olarak hazırlanıp sektör temsilcilerinin önüne konduğundan istediklerine cevap verip istemediklerine vermediler. Katılımcılara da söz hakkı verilmediği için hep birlikte komisyonların indirilip poliçe sayısının arttırılması fikri ile panelden ayrıldık.
Hulusi bey sigorta şirketi cephesinden baktığınız zaman haklı. Daha az komisyon, daha fazla poliçe sigorta şirketleri için kar demektir. Ama acenteler için sektör reel anlamda %2,4 küçüldü. Sektör primleri %17 azalmış ama poliçe sayısı %21 artmış. Daha fazla iş gücü harcayarak daha az gelir elde etmişiz. Acente 3 yerden vurulmuş. Daha fazla poliçe, daha fazla zaman kaybı, daha fazla hasar, zorlaşan tahsilât, artan operasyonlar. Bu bizim için nasıl şart olabilir?
ACENTENİN GELECEĞİ KAYGILARLA DOLU
Bu arada tüm panelistler Sigorta sektörünü temsil eden panelistlerdi ve acenteler maalesef temsil edilmedi. SAİK veya İTO Sigortacılık Meslek Komitesi davet edilmemiş. Acentelere rekabetin etkileri ortaya konamamış ve bu yüzden de kayıtlara girememiş oldu. Son 5 senedir acente derneklerinin yaklaşım tarzı maalesef hep bu şekilde gelişmiştir. Bir anlamda öncelikle üyeler, acenteler sahipsiz bırakılmakta, ya hiçbir şey yapmadan oturmaktalar ya da ortaya somut bir konu veya çözüm önerileri getirememektedir. Sonuç olarak çok iyi hazırlanan sigorta şirketleri temsilcileri, Hazine, brokerlar ve bankalar gittikçe acente karşısında güçlenmektedir. Mesleğimizin geleceği soru işaretleri ve kaygılarla doludur. Üyeler, dernek yönetim kurullarına ne zaman hesap soracaklar, merakla beklemekteyim.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Rekabetin Acentelere etkileri, doğal olarak sektöre etkileri ve çözüm önerilerinin bir kısmı şu şekilde oluşmaktadır;
-Acentenin tek geliri olan komisyonlar pazara çıkmaya başladı, mutlaka engellenmelidir.
-Fiyat rekabeti sırasında acenteler itibarlarını kaybediyor,
-Operasyon maliyeti artmış, gelir azalırken rekabet daha da sıkıntı yaratmaya başlamıştır,
-Acenteler iflas edip kapanmaktadır, bu konu güven sorununu olumsuz yönde daha da körüklemektedir.
-Acentelerin büyümesi için ciddi beklenti var. Nasıl karşılanacak?
-Güven sorunu gittikçe artmaktadır. Geçen yıl 100 TL’ye sattığımız bir poliçeyi bu yıl neden 60 TL’ye sattığımız müşterilere anlatamıyoruz.
-Geldiğimiz noktada artık büyük şirketler kendi reasüransını yurt dışından buluyor. Bunun üstüne de bana ne kadar cebinden verirsin diye soruyorlar.
-Sigorta şirketleri büyük müşterilere komisyonlar ödemeye başladı.
-Sigorta şirketi acenteyle rekabet ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde bayi sisteminde hizmet sağlayıcı bayisi ile rekabet etmemektedir. Acente sistemi ile çalışan ve çalışmaya devam eden şirketler direkt satışı kapatmalıdır.
-Genelge sonrası sağlık sigortalarında fiyatlar hemen yukarı çıktı, demek ki hazine bir şeyler yapmalı.
-Sermayedarlar artık uyanmalı.
-Acentelerin kar tutarı kadar iade yasaklanmalı.
-Rekabet, hizmet ve ürün kalitesinde olmalı.
-Hatalı fiyatlandırılan ve bundan dolayı zarar eden branşlarda acente komisyonuna göz dikilmemeli, rapeli etkilenmemelidir.