Haksız rekabetin acentelere etkisi
İSAD Başkanı Turusan Bağcı’nın da konuşmacı olduğu EGE SİGORTA ACENTELERİ DERNEĞİ (ESAD) ev sahipliğinde İzmir Kuşadası Fantasia Otelde bölge Acentelerinin yoğun katılımı ile gerçekleşen “HAKSIZ REKABETİN ACENTELERE ETKİSİ” konulu panelin konuşmacıları Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Başkanı Mustafa Su, İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD) Başkanı, TÜSAF Yönetim Kurulu Üyesi Turusan Bağcı ve ESAD Başkanı İbrahim Köken di.
İSAD Başkanı Turusan Bağcı;
Ülkemizde Sigorta Acentelerine karşı Haksız Rekabet yoğun olarak 4 şekilde yapılmaktadır. Bunların birincisi Güçlü sermayedar, grup veya birliklerin Sigorta Acentelerine karşı yaptığı rekabet. Acentelerin kanunen başka işle iştigal eme yasağı bulunmaktadır, bunun ana temel nedeni Sigorta hizmetlerinin en iyi şekilde Tüketici ve Sigortalılara sunulması ve bu kişilerin iyi hizmet almasının sağlanması, mağdur edilmemesinin sağlanmasıdır. Sigorta Aracılığı mesleği artık aynı Doktorluk, Avukatlım Mali müşavirlik gibi ihtisas gerektiren bir meslektir. Tüketicinin mağdur edilmemesi, Sigorta sektörüne olan güvenin tesis edilmesi ve devamının sağlanması dolayısıyla Sigorta sektörünün bu güven ile etkili bir biçimde büyümesinin sağlanması için de bu gereklidir. Ancak aynı durum Sigorta Acentelerine karşı eşit olmayan bir şekilde başka kurumlara ayrıcalık olarak sunulabilmektedir. Bugün Bankalar, Otomobil Plazaları, Vakıflar, Birlikler, Kooperatifler, Esnaf Odaları, Dernekler, Kamu Kurumları, Yarı kamu kurumları gibi kuruluşlara kendi hizmet, kuruluş amaçları dışında Sigorta Acenteliği yapma imkanı sağlanmaktadır. Bankalar, Vakıflar, kooperatifler, Türk Telekom, Esnaf odaları, doktor ve tabipler odası, Barolar birliği, şöferler odaları, esnaf sanaatkarlar odaları Acente olmaktadır. Örneğin Bankalar Sigorta Acenteleri kadar etkin Sigortacılık hizmeti verememesine, Tüketici şikayetlerine yoğun bir şekilde konu olmasına, Tüketicinin seçme hakkını sınırlaması, cayma hakkının engellenmesine rağmen Sigorta Aracılığı konusunda ayrıcalıklı olarak hizmet vermesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Sigorta Acenteliği yönetmeliği ile ayrıcalıklar sağlanmaya çalışılmaktadır.
Sigorta Acentelerine karşı Haksız rekabet 2. olarak Devlet tarafından yapılmaktadır. Atatürk ve Menderesten beri hiç bir Üst düzey Devlet Adamı Sigortacılık sektörüne ilgi göstermemiş, aksi gibi sigorta sektörü ile ilgili her zaman üst düzey politikacılar, hükümet temsilcileri hatta Bakanlar aracılığı ile olumsuz konuşmalar yapılabilmiştir. Sigortacılıkla ilgili üst düzey Davetlere katılmamakta, Sigorta Sektörü ve Acente sorunları ile ilgilenmemekte özellikle Sigorta Acentelerinin isteklerini her zaman hiçe saymaktadırlar. Sigorta Acentelerinin KOSGEP kredilerinden faydalanması ile ilgili istekleri, ilgili kanun ve yönetmelik değişiklikleri ile ilgili görüşleri, sıkıntılarımız ve taleplerimiz gerektiği şekilde dikkate alınmamaktadır.
Sigorta Acentelerine karşı Haksız rekabet 3. olarak Sigorta Şirketleri tarafından yapılmaktadır. Acentelerine karşı direkt satış yapmakta ve direkt satış örgütleri kurarak Acenteleri ile rekabet etmektedirler, Acentesinin komisyonunu açık bir şekilde Acente müşterisine indirerek teklif edebilmektedirler, Sigorta Acenteleri güçlü ve belirleyici olan Sigorta Şirketlerinin direkt satışları ve Komisyon iadeleri ile rekabet edememektedir. Bayi sistemi, Acente sistemi ile çalışan bir kurumun hakim durumunu bu şekilde kötüye kullanması ile Sigorta Acentesi meslektaşlarımız baş edemez durumdadırlar. Bir çok şirket Sigorta Acentelerine vermiş oldukları eğitimleri kesmiş durumdalar, Hakim durumlarını istedikleri Acentelik sözleşmesi imzalatarak veya değen eden Acentelik ilişkisindeki sözleşme değişliğini imzalamayan Acenteye Acentelik vermeyerek veya iptal ile tehdit ederek ayrıca kötüye kullanmaktadırlar. Aktüeryal tekniklere göre hazırlanmamış hatalı tarifeler belirleyerek Aralarında yaptıkları anlamsız rekabet ile sigorta sektörüne, Acentelere aşırı ve kalıcı zararlar vermektedirler. Bunun devamında zarar ettiklerinde ise Acenteyi dahi sorumlu gösterebilmektedirler. Şimdi ise bir çok şirket İnternet üzerinden Sigorta Poliçesi pazarlamaya başlamışlardır. Önemli bir alt yapı yatırımı gerektiren ve düzenli olarak güncelleme takip gerektiren, personel yatırımı gerektiren bu durum ile kendi Acentesi nasıl rekabet edebilir. Şirket ya Acente ağı ile çalışmalı ya da direkt satış, intenet üzerinden satışı tercih etmelidir.
4. Olarak Acente Acenteye karşı anlamsız bir rekabete girmiş durumdadır. Meslektaşım başka bir Acentenin işine hatta aynı Sigorta Şirketindeki işine Komisyonunu indirerek teklif vermektedir. Gelirlerimizi pazara çıkararak uzun vadede kendimize ve mesleğimize ihanet edebiliyoruz. Ayrıca yangına körükle gidiyoruz, Sigorta Şirketlerini daha düşük primle satmaya zorluyor teşvik ediyoruz. Komisyonumuzu indiren direkt satış yapan zorla sözleşme dikte eden şirket ile çalışmaya devam ediyoruz. İnternet üzerinden poliçe pazarlamaya çalışan, Bankaya ayrıcalık sağlayan, Telekom, PTT, Vakıf, kooperatif, Dernek, oda gibi kuruluşlara Acentelik veren şirketler ile konuşmuyor hatalı uygulama yapan Şirketlere karşı ortak tavır almıyoruz.
Tüm bunlar sonucu kazanamayan Acente eğitime bütçe ayıramamakta, profesyonel personeller ile çalışamamakta, kendini geliştirememekte ve işine yatırım yapamamaktadır. Rekabet edemeyen komisyon gelirleri düşen ve çalışma alanı hızla daralan Acente bu uygulamalar karşısında doğal olarak rekabet edememektedir. Bugüne kadar olduğu gibi şimdi ve gelecekte Türkiye’nin değerlerinin önemli bir güvencesi olan Sigorta Sektörünü Acenteler büyütmüş bu güne getirmiş ve daha ileri taşayacaktır. Sadece yukarıda saydıklarımıza dikkat ederek çözümler getirilmeli devamında Acenteler Sigorta Sektörünü nasıl büyütüyorlar izlenmelidir.
TSRŞB Başkanı Mustafa Su konuşmasında ;
TSRŞB nin Sigorta Aracıları ile ilgili çalışma grubu kurmuş, Acente görüş ve önerilerine önem vermektedir. Acente örgütleri birbiri ile ve sektörle çatışıyor bu da bir gerçek bu birliği sağlamanız lazım demiştir. Sigorta sektörünün tarafları olarak kavga etmeden uzlaşarak çalışmak istiyoruz. Özellikle Sigorta sahtekarlıklarının önüne geçmek istiyoruz bu konuda Sigorta Acentelerine çok önemli görevler düşmektedir. SİSBİS şüpheli hasarları takip merkezi çalışmaları başlamıştır, kara listeler oluşturulacaktır. Trafik Sigortalarında doğrudan tazmin sistemine geçilmesi düşünülmektedir. Sonraki aşama ise Trafik- Kasko poliçelerinin birleştirilerek devam etmesidir.
Sigorta Şirketlerinin rezervleri sürekli azalmaktadır, Mali gücü yüksek şirket önce tüketiciye sonra Acentesi ve kendisine fayda getirecektir. Sektör enflasyonun üzerinde büyüyor büyüme sıkıntımız yoktur. Sektör ve Acenteler kaza ağırlıklı çalışıyor bu brnşta payları çok yüksek Kasko ve trafikte ortalama artış eğilimi varken Yangın branşında %14 düşüş oluşmuştur.
Eğer Sigorta Şirketleri arasında rekabet olmasaydı son üç yılda hiç primleri düşürmesek ve arttırmasaydık Sigorta Şirketlerinin tüm zararı kapanacak ciddi bir kar elde edecektik. Acentelerimize ise 253.900.000 TL daha fazla komisyon ödeyecektik. Şirketlerimizin karları ve Acente komisyonları Rekabet nedeni ile malesef buhar oldu. Bundan kim sorumlu birbiri ile acımasızca rekabet eden Şirketlermi ? yoksa bu rekabete sesini çıkarmayan hatta Şirketleri fiyat indirmeye zorlayan Acentelermi ? ya da hep beraber mi sorumluyuz? Bizim ve Acentelerin kaybı tüketiciye gitti biz kaanamazsak Acente kaybediyor. Umutsuz Acenteler oluşturuyoruz.
Acenteler Bankaları şikayet ederken bankalar da Acenteleri şikayet ediyor. Bankaların poliçe yapmadığını varsayalım Acente payı biraz artacaktır sonra duracaktır. Kredisi verilen 100 aracın 30 unun bankalar sigortalamakta kalanı Aracılar tarafından yapılmaktadır. Bu %30 un ise bir sonraki yıl %20 si ancak bankalarca yenilenmektedir. Acentelerin kendilerin bakması lazım, sektörü birlikte büyüteceğiz.
Zorlama şeklinde uygulama kimseye fayda getirmez, Müşteriye sormadan poliçe yapıp kredi kartından çekilmeye ceza verilsin bunu banka da yapsa Acente de yapsa ceza verilmesi lazımdır. Banka poliçeyi yapıyor çağrı merkezi satıyor hasar hizmeti vermiyor hazine bu konuda çalışmalıdır.
Genel adıyla Prodüktör olarak tanımlanan Acente Teknik satış pesoneli ile ilgili düzenleme bazı kesimler tarafından yanlış algılandı, aslında sadece Acenteye bağlı çalışan bir teknik satış personeli örgütü Acentelerin üstünden önemli bir maliyet yükünü kaldıracak Acenteleri dolayısıyla sektörü çok büyütecek bir uygulamadır. Bu yanlış anlaşılıyor ve Acenteler bundan dolayı önemli bir kayba uğramak üzereler yanlış anlamadan dolayı kaybeden taraf Acenteler olmak üzeredir. Bu konuya dikkat edilmesi gerekir.
Hasarda Acentelerin rolü azaltılmalı ve Tahsilat yükü Acentelerden alınmalıdır, Acenteler esas işi olan onlara kazanç getirecek satış ve pazarlamaya yönelmesi lazımdır. Ayrıca Sigorta Satışında yanlış bir uygulama da vadeli çek ve Açık hesap çalışarak iş yapmak istenmesidir. Acenteler bu günkü sistemde buna karşı çıkmayarak kabul etmektedir ve önemli bir risk almaktadırlar. Tahsilatları şirketler üstlenire Acente teminat mektupları serbest bırakılacaktır. Tüm şirketler bunu aynı anda yapmalı Acentelerde desteklemelidir. Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet müdehalesi var, Sağlık sigortalarında ise Acık hesap vadeli çek uygulaması yok istenirse başarılabilinir.
Acenteler Çapraz satışa önem vermemekte yapmamaktadır. Alt branşlarla birlikte 103 Sigorta ürünü bulunmaktadır, ama Acenteler ortalama 1.5 ürün satmaktadırlar. Cuvaldızı kendinize batırınız çapraz satışta Acenteler çok zayıf gelişmeniz gereken nokta budur. Tüm bu konuşulanlar ile ilgili çözümler oluşturulursa birlikte Sigorta sektörü istenilen noktalara ulaşacaktır.
Yoğun katılımlı panelin ardından akşam Fantasia otelde güzel bir gala yemeği ile taraflar eğlenme fırsatı bulmuş, ayrıca panelistlere ve sponsorlara katkılarından dolayı plaket verilmiştir.
ESAD DERNEK BAŞKANI İBRAHİM KÖKEN
DERNEĞİMİZİN 2011 YILI GELENEKSEL TOPLANTISINA HOŞGELDİNİZ ŞEREF VERDİNİZ.
ACENTELER OLARAK HER GEÇEN YIL BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE DAHA FAZLA HAKSIZ REKABETE MARUZ KALARAK ÜRETİM VE KOMİSYON KAYIPLARIMIZ OLMAKTADIR. BU NEDENLE EGE SİGORTA ACENTELERİ DERNEĞİ OLARAK BU YILKİ TOPLANTIMIZIN TEMASINI “HAKSIZ REKABETİN SİGORTA ACENTELERİ ÜZERİNDE Kİ ETKİLERİ” OLARAK BELİRLEDİK. HAKSIZ REKABETİ 2 ANA BAŞLIK ALTINDA TOPLADIK
BİRİNCİSİ BANKALARIN KREDİ ORANLARI İLE OYNAYARAK MÜŞTERİ ÜZERİNDE BASKI UYGULAYIP POLİÇE KESMELERİ,İKİNCİSİ SİGORTA ŞİRKETLERİNİN KENDİ ARALARINDAKİ AŞIRI REKABETİ.
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM PİYASA EKONOMİSİNİN DAYANDIĞI TEMEL İLKE EKONOMİK İLİŞKİLERİN REKABET ODAKLI OLDUĞU VARSAYIMIDIR. İKTİSADİ ANLAMDA REKABET,BİR PİYASADA SATICILARIN DAHA FAZLA MÜŞTERİ EDİNEREK MAL VE HİZMET SATIŞLARINI DOLAYISIYLADA KARLARINI ARTTIRMAK İÇİN GİRİŞTİKLERİ BİR YARIŞ ŞEKLİNDE TANIMLANABİLİR.
ÖTE YANDAN PİYASALARIN KENDİ BAŞINA BIRAKILMASI HALİNDE DE PİYASADAKİ TEŞEBBBÜSLERİN YIKICI BİR YARIŞ İÇİNE GİRMELERİ TOPLUMSAL REFAHI ETKİLEYECEĞİ İÇİN 1994 YILINDA 4054 SAYILI REKABETİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN KABUL EDİLMİŞ VE 1997 YILINDADA BU KANUNU UYGULAMAKLA YÜKÜMLÜ OTORİTE OLAN REKABET KURUMU TESİS EDİLMİŞTİR.
Rekabet kanununun TEMEL AMACI KARTELLERİN VE TEŞEBBÜSLER ARASI ANLAŞMA VEYA TEŞEBBÜS BİRLİĞİNİN YASAKLANMASI VE PİYASADA HAKİM DURUMDA OLAN BİR TEŞEBBÜSÜN BU HAKİMİYETİ KÖTÜYE KULLANMASININ ENGELLENMESİDİR.
KURULA YAPILAN ŞİKAYETLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU BANKALARIN KULLANDIRDIKLARI ÇEŞİTLİ KREDİLERE İLİŞKİN SİGORTALAMA İŞLEMLERİNDE KENDİLERİ TARAFINDAN BELİRLENEN SİGORTA ŞİRKETLERİ İLE ÇALIŞMA ZORUNLULUĞU GETİRMEK VE 4054 SAYILI KANUNU İHLAL ETMELERİ İLE İLGİLİDİR.
4054 SAYILI REKABETİN KORUNMASI KANUNUNUN 4. MADDESİNİN F BENDİ ŞÖYLE DİYOR;
ANLAŞMANIN NİTELİĞİ VE TİCARİ TEAMMÜLLERE AYKIRI OLARAK BİR MAL VEYA HİZMET İLE BİRLİKTE DİĞER MAL VEYA HİZMETİN SATIN ALINMASININ ZORUNLU KILINMASI RAKABET KANUNUNA AYKIRIDIR.(YANİ KREDİ SATARKEN BUNU BASKI UNSURU OLARAK KULLANIP SİGORTA YAPMAK KANUNA AYKIRIDIR.)
BUNA REKABET HUKUKUNDA ‘’BAĞLAMA ‘’DENMEKTEDİR.
AYRICA 4054 SAYILI KANUNUN 6. MADDESİNDE İSE ,BİR VEYA BİRDEN FAZLA TEŞEBBÜSÜN HAKİM DURUMLARINI KÖTÜYE KULLANMALARININ YASAK OLDUĞU BELİRTİLMİŞTİR.
REKABET KURULU BU TÜR ŞİKAYETLERLE İLGİLİ KARARLARIN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME BÖLÜMÜMDEDE’’KREDİ HİZMETLERİ PAZARI ;BAĞLAYAN ÜRÜN PAZARI, SİGORTA HİZMETLERİ PAZARI İSE BAĞLANAN ÜRÜN PAZARIDIR’ ŞEKLİNDE AYRIŞTIRMIŞTIR.
BAĞLAMA UYGULAMALARININ REKABET HUKUKUNDA YASAKLANMASININ ARDINDA YATAN TEMEL KAYGI,BU UYGULAMALARIN TÜKETİCİ REFAHINI AZALTMASI İHTİMALİDİR.BAĞLAMA UYGULAMALARININ TÜKETİCİ REFAHINI AZALTMASI İKİ YOLLA GERÇEKLEŞİR. BUNLARDAN İLKİ BAĞLAYAN ÜRÜN PAZARINDA TEKEL KONUMUNDA BULUNAN TEŞEBBÜSÜN,BAĞLAMA UYGULAMASI YOLU İLE BU PAZARDAKİ TEKEL KONUMUNU KORUMASIDIR.İKİNCİSİ İSE YİNE BAĞLAYAN ÜRÜN PAZARINDA TEKEL KONUMUNDA OLAN TEŞEBBÜSÜN BAĞLAMA YOLU İLE BAĞLANAN ÜRÜN PAZARINDA Kİ RAKİPLERİNİ DIŞLAMASI VE BÖYLECE BİR PAZARDAKİ GÜCÜNÜ DİĞER BİR PAZARA AKTARMASIDIR.
GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE BAĞLAMA UYGULAMALARINDA TÜKETİCİ ZARARININ ORTAYA ÇIKMASININ ÖN KOŞULU BAĞLAMA UYGULAMASINI GERÇEKLEŞTİREN TEŞEBBÜSÜN BAĞLAYAN ÜRÜN PAZARINDA HAKİM DURUMDA OLMASIDIR.ANCAK BU KOŞUL İHLAL TESBİTİ İÇİN GEREKLİ OLMAKLA BİRLİKTE YETERLİ DEĞİLDİR.ZİRA HAKİM DURUMDAKİ BİR TEŞEBBÜSÜN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ BİR BAĞLAMA UYGULAMASININ TÜKETİCİ REFAHINI AZALTMASI İÇİN UYGULAMA SONUCUNDA FİİLİ VEYA POTANSİYEL RAKİPLERİN PAZARDAN DIŞLANMASI GEREKMEKTEDİR.BUNUN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN İSE HERŞEYDEN ÖNCE HAKİM DURUMDAKİ TEŞEBBÜS TARAFINDAN BAĞLAMA UYGULAMASININ YAYGIN BİR ŞEKİLDE VE YETERİNCE UZUN BİR SÜRE UYGULANMASI GEREKMEKTEDİR. DENMEKTEDİR.
AYRICA HAKİM DURUMDA OLMAK DÜŞÜNCESİNİDE (BİR TEŞEBBÜSÜN 4054 SAYILI KANUNUN 6.MADDESİ BAKIMDAN HERHANGİ BİR YAPTIRIMLA KARŞILAŞABİLMESİ İÇİN ÖNCELİKLE HAKİM DURUMDA OLDUĞUNUN TESBİTİNİN YAPILMASI GEREKMEKTEDİR.İKİNCİ AŞAMADA İSE SÖZ KONUSU HAKİM DURUMUN KÖTÜYE KULLANILIP KULLANILMADIĞI DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR.DOLAYISIYLA BURADA YASAKLANAN DAVRANIŞ HAKİM DURUMDA OLMAK DEĞİL SÖZ KONUSU HAKİM DURUMUN KÖTÜYE KULLANILMASIDIR.)OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR.
BANKALARIN PİYASADA KREDİ SATARKEN KREDİ ÜRÜNÜNÜ SİGORTA İLE BAĞLAMALARINI HERGÜN VERİLEN KREDİLERİN SİGORTA İLE BAĞLANMASI SONUCU BİNLERCE POLİÇE BANKALARIN TEKELİNDE KESİLMESİ İLE TÜKETİCİ AYRICA MAĞDUR EDİLMEKTEDİR.
DEĞERLİ ARKADAŞLARIM HAKSIZ REKABETTE ACENTELER OLARAK ŞİKAYETTE BULUNABİLECEĞİMİZ EN ÜST ORGANIN DAHİ ACENTA HAKLARINI KORUYAMADIĞINI GÖRMEKTEYİZ. SİGORTA ACENTALARI OLARAK SERBEST PİYASA EKONOMİSİ İÇERİSİNDE REKABETİN OLDUĞU FAKAT HAKSIZ REKABETİN OLMADIĞI BİR PAZARDA ÇALIŞMAK VE BU SORUNLARIMIZIN ACİLEN YETKİLİ OTORİTELER TARAFINDAN ÇÖZÜME ULAŞTIRILACAĞI ÜMİDİ İLE HEPİNİZE SAYGILAR SUNUYORUM.
İBRAHİM KÖKEN
EGE SİGORTA ACENTELERİ DERNEĞİ BAŞKANI